Konu: Senden Öncede Yazıyordum Salı Mart 16, 2010 6:49 pm
Senden önce de yazıyordum senden önce de yıldızlara tırmanıyordum hergün senden önce de güneşi elimle yakalamaya çalışıyordum ama şimdi şimdi sevgilinin varlığıyla yazıyorum. Şimdi gün içinde işler ve sorunları ben kovalarken tüm gün dönene dek bir sevginin bende bulunuşu nedeniyle yıldızlar ve güneş de beni kovalıyor. Sen yağmursuz bir havada aniden gökyüzünde beliren bir gökkuşağı gibi oldun bendeki değişimi sen de fark ediyor olmalısın. Hissettiklerimi duygularımı ifade edemiyorum bazen yazmak yetmiyor gözlere de anlatmak dinleyen- okuyan gözlere de ulaşmak gerekiyor. Farkındayım gözleriminin yoksun kaldığı güzelliği yazdıkça sevdam büyüyor yazmasam hasretim çığ oluyor. Gün boyunca lay lay lom bir yaşam süren insanlar gün boyunca oradan oraya zıplayan konuşamayan canlılar akşam olunca kalacak yer ararken benim tek isteğim gözlerimi her kapadığım anda sen bende ben sende kalayım hep. Özlemleri bozup birlikte vuslat çiçekleri ekelim sevda yağmurunun damlalarına hasret gönül toprağına. Her çiçek kendi toprağında büyür bilir misin sevgili benim için de sevgi ağacının yaprakları seninle can bulur yeşerir. Yanlış ya da dogru hayata ilişkin yılların icimizde birirktirdigi algılamalarla doluyuz. Eskiden yaşadıklarımıza dair dersler cıkarırken aslında bunların karşımıza cıkan her YENİ üzerinde uygulanabilir olmadıgını unutuyoruz. Herşeyin bir kısır döngü olmasına o kadar alışmışızki bazen mantıksal çıkarımlarımız zihnimizin geçmişin izleriyle otomatiğe bağlanmış gibi sonuçlar çıkarmasından başka birşey olmuyor. Böyle olursa şöyle olur öyle davranırsam bu ortaya çıkar vs... Böyle değil. Şimdiye kadar edindigimiz dersler hisseler sadece onları ilgilendiren kişilere özgü. Bu yüzden genellemelerin her türlüsünden kaçmak istiyorum. Her insan apayrı bir dünya olduguna göre insanlar üzerinde yapılacak tüm genellemeler haksızlıkların en büyügü olur. Bilmiyorum demek istediklerimi anlatabiliyor muyum yoksa anlamsızlık girdabinda dolasıyor gibi mi görünüyorum? Anlamı sözcüklere taşımak o kadar kolay değil her zaman. Işık hızında yol alan düşünceleri kovalarken harflerin içine sadece bir kısmını tutsak edebiliyorsun oysa ne kadar çogu yakalanamadan uçup gidiyor değil mi? Yine de bulunduğum mekanların uzaklığı veya insanların yüreğinde oluşan kuraklığı beni durduramadı yüreğimle tutup yakalayabildiğim harflerimle sınırları aşabilen bir ruhum ama kendini hapsetmiş duygularım var buna rağmen yaşam denilen dengeyi bozmadım hiç nefretimle sevgim arasındaki kontrolümü kaybetmedim kaybedersem ben ben olamam ve yaşayamam. Gerçek dünyanın içerisinde hayalet gibi dolaşırken duygularımı bir saklayıp bir açığa vururken acaba yanımdaki ne der diye düşünmüyorum. Hepimiz farklıyız hayatlarımız ve beklentilerimiz hayata karşı olan isteklerimiz farklı. Mesela sen yazılarımı okuyup ekranı kapattığın anda gerçek dünyada farklı bir hayat süreceksin. Peki ya ben? Ben de öyle yapabilecek miyim?